20 Temmuz 2012 Cuma

{Kitap} Bir içim SU: Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları- Su/ Buket Uzuner

Bir içim Su. Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları- SU kitabı, Buket Uzuner'in... İlk sayfasından sizi avucunun içine alan, büyüleyen, ayrılmaz bir parçanız haline getiren, aklınızın, yüreğinizin hep onda tutan bir kitap... Bir yaşam örneği... Gerçek gibi... Sanki Kalamış'a gitseniz otacı Umay Nine'yi, Korkut Dede'nin eczanesini, uyumsuz Defne Kaman'ı görecek, Kadıköy'de komiser Ümit'e rastlayacak, Sahaf Semahat'tan kitap alacakmış gibi geliyor insana romanı okurken. Kitap Büyüsü diye bir şey var, bence. İnanıyorum buna. Kitap Büyüsü olan kitaplar, içini döktükleri sayfalara dokunmuş yazarların tılsımı... Buket Uzuner'in İstanbullular kitabında olduğu gibi, 2010 yılında okumama rağmen halen o kitabın tadı aklımda, 15 farklı kişinin kesişen hikayeleri, yaşam deneyimleri, Belgin ile Ayhan'ın aşkı... Herkesin bir ortak noktası var; İstanbullu olmak... O kitabı, benim de nasıl İstanbullu olduğumu, İstanbul'a aşık olduğumu, bu şehrin benimle kurduğu özel bağı hissederek okudum... Kendimden birçok şey bularak... 



Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları- SU. Bir içim SU, Su gibi okunan kitap... 
Keşif...  Kaman gelenekleri, Kutadgu Bilig'i, kayın ağacını, şeftali çekirdeğini, yunusları, ayçöreğini, sahaf dükkanlarını, Greenpeace'i, HES'leri, yazarların dünyasını, Yunus Peygamberi keşif...   
   
Köklerimizde var olan, her türlü geleneğimizde halen izleri olan Şamanizimi araştırmak, Buket Uzuner'in kitabı yazarken faydalandığı kitapları, bu alanda çalışan bilim insanlarının çalışmalarını okumak istiyorum. Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig'ini, lisede şöyle bir okuyup, gülüp geçtiğimiz gibi değil. İçime sine sine okumak istiyorum. 





11. yüzyılda yazılmış olup halen günümüzde nasıl geçerliliğini korur ki bu satırlar, bu sözler, bu cümleler... Sanki bu bilgiler bir yerde mevcut ve  bazı insanlar (seçilmiş, akıllı, zeki, ermiş, deli vb.) bu bilgilere ulaşmış ya da ulaştırılmış ve bunları yazmışlar gibi geliyor bana. Şimdi nasıl geçerli, nasıl halen bizlere ışık oluyor bu sözler. Bu eserlerin karşısında hayranlık ve hayret duygusu hakim oluyor bende. Tıpkı büyüleyici tarihi yapıları gördüğümde olduğu gibi. 


Buket Uzuner teşekkür ederim. Yüreğine, yüreğindekileri döküş biçimine, toplum ve çevre duyarlılığına, yeni keşiflere yelken açmama yardımcı olduğun için... 


"SU saflıktır, SU berekettir. SU'dan önce bereket yoktu. Ve SU'dan sonra da bereket olmayacaktır.SU, iyiyi kötüden ayıran en şeffaf sınırdır.SU'ya ecel gelmez! SU kötülüğü yıkar, temizler. SU şifadır. SU kaybolmaz. SU döner. SU dolaşır. SU akar. SU gezer. SU uçar. SU yağar. SU uyur. Ve SU bilir." (Buket Uzuner, Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları- SU, sf. 78-79).  


Hidroelektrik Santralleri demişken geçen gün Facebook'ta paylaştığım, karadeniz müziğinin modern temsilcisi Marsis grubunun öncülüğünde hazırlanan HES'lerle ilgili farkındalık videosu: Buyurun siz de izleyin: 



Sevgiyle kalın... 

S.D.
  

2 yorum:

  1. "Ses Ver" videosuna daha önce rastlamamıştım. "Paylaştıkça çoğalmanın hikmetini bildiğimden bloggerım ben..." demişsiniz ya, teşekkürler bu değerli paylaşım için. Mutlu günler.

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel... Ben teşekkür ederim (: Sevgiler

    YanıtlaSil